“same rules apply”
Irvine Welsh‘in romanından uyarlanan Pislik, sorunlu bir polisi izlediğimiz sıradışı bir film. Yönetmenliğini Jon S. Baird‘in yaptığı film çoğunlukla, hem hastalıklı hem eğlenceli hem de üzücü olarak tanımlanıyor. Filmin kara mizah içeren bir girişi var ancak şaşırtıcı şekillerde bir tür dramaya dönüyor. Bruce için hem kötü hissediyorsunuz, hem de irrite oluyorsunuz. Yeteri kadar değer görmediğini düşündüğüm filmde James McAvoy‘un oyunculuğunu ve duygu aktarımını oldukça beğeniyorum.
Bipolar bozukluğu olan yozlaşmış, bağımlı polis Bruce Robertson, bir terfi için hazırlanıyor ve istediği şeyi elde etmek için yapmadığı şey kalmıyor. Meslektaşlarını eşlerini çalma ve sırlarını açığa vurmaya kadar uzanan savaşta Bruce, artık kontrol edemediği bu hilekarlıkta kendini kaybetmeye başlıyor.
Ailesinin kendisini neden terk ettiğini hatırlayamayan, kendince nedenlerle kafasında, işindeki terfiyi alırsa eşinin ona geri döneceğini simgeleyen görüler yaratan Bruce’u, çeşitli krizler geçiriyor.
FilthÇocukluğunda yaşadığı olayların etkisini de bu krizlere sebep olarak hisseden Bruce, kafasında yarattığı doktor ve oda ile de bizlere yeterli ipuçlarını veriyor. Önceleri sakin ve iyi görünümlüyken, ilerleyen sahnelerde hırçınlaşan ve garipleşen doktor, başlarda beyaz olan odanın gittikçe kirlenmesi gibi örnekler görüyoruz. Filmin bitişi de, anlatılanlar kadar insanı şaşırtıyor.
Müzikler için ise fazla söze gerek yok; Wilson Pickett, Clarence Carter, Otis Blackwell, Billy Ocean, David Soul, The Shirelles, The Third Degree ve birçok Clint Mansell şarkısı.
Benim başarılı bulduğum ve sevdiğim bir film. Birçok hissi tattırıyor ve düşündürüyor. 9/10
Bu filmi beğendiyseniz bunları da beğenebilirsiniz; Split, Trance, Trainspotting
IMDb
Fragman:
Advertisements Share this: